top of page
Yazı: Blog2_Post

Yemeksiz Beslenme: Pika Sendromu

  • Yazarın fotoğrafı: Psk. Sebile Ecemnaz Kokal
    Psk. Sebile Ecemnaz Kokal
  • 15 Eki 2021
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 7 Oca



Prof. Dr. M. Orhan Öztürk ve Prof. Dr. N. Aylin Uluşahin tarafından yazılan "Ruh Sağlığı ve Bozuklukları" kitabında yer alan "Yeme Bozuklukları" bölümünde, DSM-V'de yer aldığı söylenen beslenme ve yeme bozuklukları sıralanmıştır. Kitapta yeme bozuklukları ile ilgili şu cümle geçer: "Yeme bozukluğu tanılarının arasındaki sınırlar çok kesin değildir. Farklı yeme bozuklukları aynı kişide eş zamanlı olarak ya da farklı dönemlerde ortaya çıkabilir." Bu yazımda, DSM-V'te yer alan yeme bozukluklarından biri olan "Pika Sendromu"ndan bahsedeceğim.


"Pika" terimi, Latincede "saksağan" anlamına gelmekte olup saksağan kuşunun da gıda dışı ürünlerle beslenmesinden dolayı bu psikolojik rahatsızlığa ismi verilmiştir. Pika sendromu; en az bir ay süreyle, besin değeri olmayan maddelerin düzenli ve aşırı miktarda yenmesi ile karakterize olan bir yeme bozukluğudur. Sendromun nedenleri şu şekilde sıralanabilir: Demir, çinko vb. besin maddesinin vücutta eksik olması, B1 ve B6 vitamin eksiklikleri, beslenmede yetersizlik ve yanlış beslenme alışkanlıkları, gebelerde görülen demir anemisinden kaynaklanan durumlar, obsesif kompulsif bozukluk veya şizofreni bulunan kişilerde geliştirilen besin alışkanlığı, zihinsel engellilik veya otizm durumları, gıda dışı maddeleri ağza götürmekten duyulan haz. Bebeklik çağından yetişkinlik çağına dek uzayabilen bu süreçte, bu besin değeri olmayan maddelerin en başında toprak gelir. Bununla birlikte; cam, kağıt, kömür, buz ve tebeşir gibi nesneleri de saymak mümkündür. Zeka düzeyi azaldıkça pika sendromunun görülme olasılığının arttığı bilinmektedir. Bu sendroma sosyoekonomik açıdan daha az gelişmiş toplumlarda daha sık rastlanabilir çünkü beslenme açısından sınırlı imkanların bulunması yetersiz beslenmeye sebep olur. Bununla birlikte yoğurt, kırmızı et, süt, yumurta gibi besleyiciliği yüksek besinlerin az tüketilmesi bu hastalığın daha sık görülmesine yol açar.


Pika sendromuna sebep olan psikolojik etkenler genellikle yaşanan stres durumları ile alakalıdır. Sendromun psikolojik nedenleri şu şekildedir: Sevgi eksikliği hissedilmesi, güven duygusunun gelişmemiş olması, sağlıksız ebeveyn ve çocuk ilişkisi, istismar, çocuğun anneden yoksun olması, aile yapısında problemler ve huzursuz ilişkiler. Pika sendromunun daha çok görüldüğü risk grupları ise şu şekildedir: Anne ve babası boşanmış olan çocuklar, istismara maruz kalan çocuklar, aile içi bağlarda kopukluk yaşayanlar, epilepsi hastalığı bulunanlar, Otizmli çocuklar, zihinsel rahatsızlığı bulunan çocuklar, gelişim geriliği bulunan çocuklar, şizofreni hastaları. Buna ek olarak; anoreksiya nervoza ve blumia nervoza hastalarının da sıklıkla pika hastası oldukları bilinmektedir.


Pika sendromunun anlaşılması için semptomlara dikkat edilmelidir. Genellikle erken çocukluk dönemlerinde merak duygusu fazla olduğundan her türlü cismi ağzına götürme davranışı vardır. Pika sendromu tanısı konabilmesi için çocuğun 1.5-2 veya daha büyük yaşta olması ve davranış bozukluğunun alışkanlık haline gelmiş olması gerekir. 30 günden fazla süren bu davranış bu hastalık için risk teşkil etmektedir. Ancak kültürel ve coğrafi farklılıklardan dolayı anneden çocuğa geçen bazı alışkanlık ve gelenekler için pika tanısı konulmaz. Örneğin, Afrika veya Amerika'daki gebelerde bulantıya karşı çamaşır kolası yeme alışkanlığı vardır. Bu tip durumlar anneden sonra çocukta da görülebilen bir durum olduğu için bu hastalığın tanı kriterlerini karşılamaz. Pika sendromu tedavi edilmezse; ağızda kötü koku oluşumu, diş çürüğü, dehidratasyon olasılığı çok yüksek olacaktır. Tüketilen maddelerin sindirilememesi ise, bağırsak yırtılması ve bezoar (ince bağırsakta kitle oluşumu) ile sonuçlanabilmektedir.


Pika için birinci basamak tedavi, mineral veya besin eksiklikleri için test ve bunları düzeltmeyi içerir. Çoğu durumda, yeme davranışlarına ilişkin eksiklikler giderildiği için ortadan kalkar. Eğer davranışlar yetersiz beslenmeden kaynaklanmazsa veya beslenme tedavisinden sonra sona ermezse, çeşitli davranışsal müdahaleler yapılabilir. Pika, vücudun önemli bir besin eksikliğini gidermeye çalıştığının bir işaretidir. Bu eksikliği, ilaç ya da vitaminlerle tedavi etmek sıklıkla problemleri çözer. Tedavi sürecinde psikologun, bir beslenme uzmanı ile dirsek temasında olması önem arz eder.

bottom of page