top of page
Yazı: Blog2_Post
  • Yazarın fotoÄŸrafıPsk. Sebile Ecemnaz Kokal

Hüznün Patolojik Hali: Kayıp Sonrası Yas

Güncelleme tarihi: 12 Oca 2022



Yas, temelde antropolojik bir konu iken; Freud'un "Yas ve Melankoli" adlı makalesi ile psikiyatri literatürüne girmiştir. Freud yası şu şekilde tanımlamıştır: "Yas, sevilen kişinin veya bazı değerlerin kaybı sonrası ortaya çıkan durumdur." Yas, sadece birey kaybı sonrasında değil, değer verilen ve yatırım yapılan her türlü nesnenin kaybıyla da oluşabilir (örn. eşyanın kaybolması, organ kayıpları ve sakatlanmalar, mal-varlık kaybı). Ancak psikolojinin araştırma alanına giren yas, işlev bozucu patolojik özelliklidir.


Kayıp sonrası yas; bilişsel, davranışsal, duygusal ve bedensel belirtilerle kendini gösterir. Belirtilerinin birbirine son derece yakın olmasından dolayı, depresyon ile birbirine karıştırılabilmektedir. Yas sürecindeki bir kişide bulunan "başkalarına güvenememe hissi" ve "kaybedilen kişiye duyulan özlem", yasın depresyondan ayrılan belirtileridir. Bu belirtilere ek olarak kişinin düşüncesinin içeriğinde ölen kişinin olması da, ayırt edici bir özelliktir. Yas sürecinde ortaya çıkan olumsuz belirtiler, zaman içerisinde uyumlanır ve kişi eski işlevselliğine geri döner. Gelişimsel kayıplar da, kayıp sonrası yasın konusudur. Örneğin; ergenliğe ve yaşlılığa başlangıç, andropoz ve menopoz. Bu kayıplarla nasıl başa çıktığımız ilerideki kayıplarla nasıl başa çıkacağımızı etkiler. Yas sürecinde ortaya çıkan olumsuz belirtiler 6 aydan 1 yıla kadar devam ederse "normal yas", 1-2+ yıl süre ile devam ederse "patolojik yas" olarak adlandırılır.


Kayıp ve yaslara verilen tepkilerin aşamaları "Kübler-Ross Modeli"nde açıklanmıştır (Elisabeth Kübler-Ross). Modelin ortaya çıkması, ölümcül hastalığa sahip olduğunu öğrenen birinin verdiği tepki sıralamasını açıklamak için olsa da, bu aşamaların "kayıp sonrası yas" yaşayan kişide de aynı sıralamada seyrettiği görülmüştür. Bu model, 5 aşamadan oluşur ve sıralaması şu şekildedir: İnkar - Öfke - Pazarlık - Depresyon - Kabullenme. "İnkar" aşamasındaki bir kişi, adeta bir şok içerisindedir; sevdiği kişinin ölümünü kabul etmekte zorlanır ve öldüğüne inanmayarak bunu inkar eder, halen yaşadığını söyler. "Öfke" aşamasındaki bir kişi, kayıp süresinde bir şey yapamadığı için kendisine büyük öfke duyar ve bu kaybı "Neden ben?" diyerek sorgular. "Pazarlık" aşamasındaki bir kişi; doktorlarla, din adamlarıyla ölümün gerçekliği hakkında konuşarak zaman kazanmaya çalışır. "Depresyon" aşamasındaki bir kişi; yasın sonucunda düzelmediğini anladığında kendisini depresyon içerisinde bulur. "Kabullenme" aşamasındaki bir kişi; "ölüm" kavramına alışır ve "sessiz bekleyiş dönemi"ne girer. Kişilerin bir kısmının aşamalarda geriye doğru gittiği de görülen bir durumdur. Yani bir kişi "kabullenme" aşamasından sonra yeniden "depresyon" aşamasına dönebilmektedir.


Yastaki her 5 kişiden 1'ı bu yas sürecini sağlıklı bir biçimde yönetemiyor ve "Komplike yas" ortaya çıkıyor. Kişi, yaşama uyum sağlayamaz hale geliyor, ölen kişi ile ilgili aşırı zihinsel meşguliyeti oluyor. Ölümü hatırlatan şeylerden kaçamama ve ölen kişinin eşyalarını atamama durumları ile mücadele etmeye çalışıyor. Bazı psikologlar patolojik yası depresyondan çok travma sonrası stres bozukluğuna benzetmektedirler. Komplike yas tedavi edilmemesi, intihar ve/veya psikolojik bozukluklara (örn. depresyon, anksiyete, yeme bozuklukları) davetiye çıkarabilmektedir.


Komplike yas gelişimini yordayan faktörler, 3 başlık altında incelenebilir: Kaybedilen kişi ile ilgili olan faktörler, kayba ilişkin faktörler, yası yaşayan kişiye ilişkin faktörler. Kaybedilen kişi ile ilgili olan faktörler; ambivalan duyguların olması (olumlu ve olumsuz duyguların aynı anda yaşanması), kaybedilen kişiye ifade edilmemiş duyguların olması, ölen kişiye bağlılık (en fazla evlat ve eş kaybı), anne olmak. Kayba ilişkin faktörler; ani ölümler, genç ölümler, travmatik ölümler, intihar, "kayıp mı, ölü mü?" ikilemi, uzun süreli bakım verenin ölmesi, aileden bir kişinin kaybı, kürtaj, düşük yapma, evlatlık verme, idam. Yası yaşayan kişiye ilişkin faktörler; hali hazırda patolojiye sahip olmak, kişilik özellikleri, sosyal faktörler (ileri yaş, düşük eğitim vb.), stigmasyon (intihar eden kişinin ailesi olmak), as sosyal destek, dini faktörler (dini inançlar kayba uyumu kolaylaştırıyor), kadın olmak, genç olmak.


Kayıp sonrası yasın tedavisinde, "Tekrardan Yaslandırma Terapisi" uygulanır ve bu terapi yönteminde kaçınmayı ortadan kaldırma ve yası kişiye tekrardan yaşatarak, bu sürece sağlıklı bir şekilde alışmasını sağlamak hedeflenir (Emotional Processing).



-Sebile Ecemnaz Kokal

50 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page