top of page
Yazı: Blog2_Post

Akıl Bölünmesi: Şizofreni

  • Yazarın fotoğrafı: Psk. Sebile Ecemnaz Kokal
    Psk. Sebile Ecemnaz Kokal
  • 8 Nis 2022
  • 3 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 10 Oca




Kelime anlamı olarak "akıl (freni) bölünmesi (şizo)" anlamına gelen Şizofreni'de, diğer tüm psikotik (gerçeklik ile bağlantısı kopmuş olan) rahatsızlıklar gibi "gerçeklik algısında bozulma" söz konusudur. Halen açıklanamayan yönleri olmakla birlikte, 19.yy'da "erken bunama" olarak kavramsallaştırılmıştır. Korku ve endişe yaratan bir bozukluktur ve genç yaşta başlamasından itibaren kişilerarası ilişkileri son derece olumsuz etkiler. Genç yaşta başlaması, kötü prognoz (gidişat) göstergesidir. Bu bozukluk; kendini sosyal içe çekilme ile kendini göstererek kısmi iyileşme veya geçici düzelme ile sonlanabilir.


Sanrılar (delüzyonlar) veya varsanılar (halüsinasyonlar) içermesinden dolayı "Psikotik" bir hastalıktır. Delüzyonlar kısmı; kişinin gerçeklik ile bağlantısının kopmasını ve kişinin gerçek olmayan paternlere sıkıca tutunmasına duyduğu inancına sıkıca tutunurlar. Varsanılar kısmında; diğer insanların görmedikleri şeyler görmek, diğer insanların duymadıkları şeyler duymak, diğer insanların kokusunu almadıkları şeylerin kokularını almak, diğer insanların hissetmedikleri şeyleri hissetmek gibi duyusal deneyimleri yaşarlar. Kişi gerçeklikten kopar ve kendi dünyasında yaşamaya zorlanır (regrese olmak). Sanrılar ve varsanılar içermesi (psikotik kökeni), şizofreniyi, şizoid ve şizotipal kişilik bozukluğundan ayırır.


Psikotik belirtilere ek olarak (sanrı ve varsanı); isteksizlik (anhedoni), içe kapanma, huy değişiklikleri, din ve felsefe gibi soyut konular ile aşırı uğraş, özbakımda gerileme, uyku düzeninin bozulması, çökkünlük, iştah azalması, çabuk sinirlenme, alınganlık, zarar verme eğilimi vardır. Nadir durumlarda, katalepsi (beden pozisyonunda donma) ve fleksibilitas cerea (mum gibi esneklik) belirtileri de görülebilir. Katalepsi, kişinin kendisine zorla verilen rahatsız edici pozisyonları uzun süre korumasıdır. Flexibilitas cerea ise uzuvların pasif bir şekilde hareket ettirildiğinde mumumsu bir direnç göstermesi ile tanımlanır. Ek belirtilerin depresyon belirtilerine çok benzemesi nedeniyle, yanlış tanı koyulmasını önlemek için nörolojik testlere son derecede ihtiyaç vardır. "Perseverasyon" yani bir konu etrafında sürekli dönüp durma ve halk diliyle "laf salatası yapmak" da belirtiler arasındadır.


Hem bir düşünce bozukluğu hem de bir algılama bozukluğudur. Kişi, saldırganlık dürtülerine sahip olabilir. Nörogelişimsel hipoteze göre; psikotik yıkımı, anne karnında başlar. Hastalığın seyri, iyi veya kötü prognoz gösterebilir. İyi seyir kriterleri: Hastalıktan önce iyi işlev görme, hastalığın stres ile tetiklenmesi (çünkü stres faktörü ortadan kalkınca hastalık da düzelir), orta yaşta başlama, orta-yüksek sosyoekonomik seviye, olumlu sosyal destek, normal beyin görüntüleme. Kötü seyir kriterleri: Erken başlangıç, düşük sosyoekonomik seviye, ailede şizofreni öyküsü, anormal beyin görüntüleme.


Hastalığın seyri 4 döneme ayrılarak incelenir: Premorbid-Prepsikotik-Prodrom-Resüdüel.

1) Premorbid dönem: Belirtisiz, hastalık öncesi dönemdir.

2) Prepsikotik dönem: Psikotik atakların henüz olmadığı ancak diğer belirtilerin görüldüğü dönemdir.

3) Prodrom dönem: Psikotik atakların görülmeye başlandığı dönemdir.

4) Resüdüel dönem: Atakların durduğu dönemdir, ancak tekrardan nüks edebileceğinin akılda tutulması gerekir. Bu dönemlere bakılarak, bu hastalığın tedavi edilmeyen psikoz süresini ifade eden "Alevlenme (Akut) dönem" ve bir de "Yatışma dönemi" olduğu söylenebilir.


Hastalığın belirtileri 2 kategori altında incelenebilir: "Pozitif" ve "Negatif".

A- Pozitif Belirti: Genellikle hastalığın akut ve risk dönemlerinde ortaya çıkar. "Normal" olarak tanımlanan belirtilerin dışındaki beliritiler (sanrı, varsanı/halisünasyon, hezeyan ve delüzyon) ile kendini gösterir. Sanrı; bir nevi düşünsel varsayım ve ona inanıştır. "Perseküsyon (kötülük görme sanrısı)", bu dönemde en sık görülen sanrıya örnektir. Buna ek olarak; kıskançlık sanrıları, günahkarlık sanrıları, dinsel sanrılar, somatik (bedensel) sanrılar, referans sanrılar da görülür. Referans sanrılar, şizofrenide en sık görülen sanrı tipidir. Tanımı, özel amaçlı olmayan hareketlerin kendilerine yönelik olduğunu düşünmektir; kişi, çevresindeki olaylardan kendisi ile ilgili anlam çıkarmaya çalışır. Varsanı/Halisünasyon; her türlü duyu yanılsamasıdır. "Emri verici işitsel halisünasyonlar", bu dönemde en sık görülen halisünasyona örnektir. Buna ek olarak; somatik varsanılar (yanma, karıncalanma), koku varsanıları, görsel varsanılar da görülür.

B- Negatif Belirti: Genel popülasyonda bulunan, ancak şizofreni de oldukça düşük olan belirtilerdir. Bu belirtiler; duygulanımda küntleşme, aloji (düşüncenin-konuşmanın yoksullaşması), apati (enerji azalımı), anhedoni (istek azalımı), dikkat problemleri (sosyal+istatistiksel değerlendirmeler), dezorganize/dağınık davranış (ör. her gece sabaha kadar yürümek) ve dezorganize/dağınık konuşma.


Şizofreni, ilaçsız tedavi edilmesi mümkün olmayan nörogelişimsel bir hastalıktır. Tanı konması için kriterlerin 6 ay boyunca karşılanması gerektiğinden, güvenililirliği en yüksek tanılardan biridir. Bu nedenle, nörolojik bir müdahale şarttır. Dolayısıyla psikoterapiye ek olarak, tedavi stratejisine uygun medikal ilaçların kullanımı zorunludur. Sürekli yıkımla giden bir psikolojik rahatsızlık olmaması dolayısıyla ilk ataktan sonrası uyumu kolaylaştırır. Psikolog ve psikiyatristlerin dirsek temasında çalışmaları ve tedavi planlarını birlikte belirlemeleri gereken bir patolojidir.

bottom of page