top of page
Yazı: Blog2_Post
  • Yazarın fotoğrafıPsk. Sebile Ecemnaz Kokal

Asker Metaforu: Savunma Mekanizmaları

Güncelleme tarihi: 10 May 2023



Freud’un “savunma” kelimesini seçmiş olması düşünme tarzının en az iki yönünü yansıtır: Birincisi, askeri mecazlardan hoşlanması; ikincisi, benzetmelerinde orduların taktik manevralarıyla bağdaşım kurması. Savunma mekanizmalarının eksikliği nevrozdur (sanrı ya da varsanı içermeyen patolojler), ancak her varlığı psikoz (sanrı ve/veya varsanı içeren patolojler) değildir. Savunma mekanizmalarının derecelerini bir yelpaze olarak düşünürsek, belirli bir dereceye kadar olan savunmalar benlik değerimiz için oldukça gereklidir, yelpazenin bir kısmından sonra işlev bozucu hale gelirler. Nevrozlarda ilkel ve üst düzey savunmalar varken; Psikozlarda üst düzey savunmalar yoktur. Savunma mekanizmaları; "Birincil" ve "İkincil" olmak üzere iki grup altında incelenir. Genelde, "birincil" veya "ilkel" veya "olgunlaşmamış" veya "alt düzey" olarak bahsedilen savunmalar, kendilik ile dış dünya arasındaki sınırlarla ilgili olan savunmalardır; "ikincil" veya "gelişmiş" veya "daha olgun" veya "üst düzey" olarak bahsedilen savunmalar ise, ego veya süperego ile id arasındaki gibi içsel sınırlarlar ilgili olan savunmalardır.


Bir savunmanın “birincil” olmasının iki şartı vardır: (1) "Gerçeklik" ilkesinin kazanılmamış olması ve (2) kendilik dışı kişilerin ayrılığının/sabitliğinin anlaşılmamış olması. Bir savunmanın “ikincil” olmasının tek şartı vardır: Kendilik bütünlüğü ve süreklilik duygusunun kazanılmış olması. İlkel savunmalar aslında bebeğin dünyayı algılamakta doğal olarak kullandığına inandığımız yollardır ve “Dil öncesi dönem” den kaynaklandığı düşünülür.


Bir savunma kullanmakta olan kişi genellikle, bilinçdışı olarak şu amaçların birini veya her ikisini gerçekleştirmeye çalışıyordur: (1) Güçlü ve tehdit edici bir duygudan kaçınmak veya bunu denetim altına almak ve (2) özsaygıyı sürdürmek. Savunmaların kullanımının sorun haline geldiği üç durumdan bahsedilebilir: (1) Kişinin gerçekliğe uyum sağlama uğraşını gerçekleştirebilmesi için rahatsız edici fikirleri bilinç alanından uzak tutma görevini yerine getiremediğinde veya (2) hayatın belirli olumlu yönlerinin yaşanmasına engel olduğunda veya (3) başka daha başarılı başa çıkma yollarının devre dışı bırakılmasına yol açacak düzeyde işlendiğinde. Patolojileri anlamak için “kısa kod” olarak kullanılır. Genelde “birincil/ilkel/olgunlaşmamış/alt düzey” olarak bahsedilen savunmalar, “kendilik ile dış dünya arası sınırlar” ile ilgili olan savunmalar iken; “ikincil/gelişmiş/olgunlaşmış/üst düzey” olarak bahsedilen savunmalar, “ego ile süperego/id gibi içsel sınırlar” ile ilgili olan savunmalardır. Sorun ilkelin bulunması değil, gelişmişin bulunmamasıdır.



-Sebile Ecemnaz Kokal

26 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page